ÖNSÖZ
Bir tarafta geçmişteki hikayelerle herkesin güvenini kazanmış, istihbarat bürolarından politikacılara, STK yöneticilerinden devlet görevlilerine, kısacası yönetimde söz sahibi olan herkesle iyi ilişkiler kurmuş her türlü imkana sahip, manipülasyon konusunda nirvanaya ulaşmış bir ekibe sahip olan, Yeni Dünya Düzeni'nin ilk imparatoru olmayı hedefleyen, üst insan, üst akıl, üstün kişilik, satranç dehası, melek yüzlü, aşırı empat, kimseye kötülüğü dokunmamış bir imaja sahip olan herkes tarafından sevilen ve sayılan, herkesin iyi ilişkiler kurmak istediği, peşinden koştuğu Nathaniel Philip Rothschild.
Diğer tarafta çeşitli oyunlarla bulaştırılmadığı pislik kalmamış, hiç kimse tarafından sevilmeyen ve istenilmeyen, saygı duyulacak hiç bir yanı bırakılmamış, çevresinde ona destek olan tek bir kişi bile bulunmayan, ahlaki açıdan bozulmada nirvanayı görmüş, hiç bir konuda yeterli bilgiye sahip olmayan, tek bir tutar dalı dahi olmayan, uyumsuz ve aykırı kişilik, herkesin kurtulmak istediği ve uzak durduğu Burak Söylemez.
"Müziğin sesini duymayanlar dans edenleri deli sandılar..."
Böyle bir karşılaşmanın varlığı bile dünyanın en saçma şeyi gibi görünebilir. Sonuçta bir tarafın çizdiği süper iyi imaja karşı diğer tarafa kendi iradesi dışında çizilen süper kötü bir imaj söz konusu.
Ancak işin düz mantık kısmı bu tabi ki.
O itiraf edemese de işin gerçeğinin;
"Bunun, en başından bu yana Nathaniel Philip Rothschild'a karşı Burak Söylemez mücadelesi olduğudur. "
İmkansız Olasılık
Nathaniel Philip Rothschild'ın sahip olduğu imkanlar ve geçmişten bu yana oluşturduğu imaja karşı kendisinden habersiz bir şekilde çalınan bir geçmişe sahip, iyi niyeti kullanılarak pisliklere itilmiş olan ve tüm yaşadıklarında adını dahi henüz öğrenmediği kişilerin parmağı olduğundan habersiz, bu konular hakkında hiç bir bilgisi olmayan Burak Söylemez.
Çok önceden kurgusu yapılmış bu hikayede bütün sempati Nathaniel Philip Rothschild'ın üzerinde iken bütün antipatinin Burak Söylemez'in üzerinde olması ve Nathaniel Philip Rothschild bütün konulara hakimken Burak Söylemez'in hiç bir şey bilmiyor oluşu.
Aşırı öfke patlamaları yaşayan Burak Söylemez'in çocukluğundan bu yana uğradığı ihanetin acısını kaldırması, geçmişte okulda okuduğu öğrenci andına bağlı kalıp sadece kendi canını ve ülkesini korumayı düşünmesi planlanmıştı.
Komünizm, liberalizm, siyonizm, Amerika, Rusya, İngiltere ve İsrail'in tarihi ile o zamana kadar hiç ilgilenmemişti.
Dolayısıyla Türkiye'nin yakın tarihi hakkında okulda öğrendiği bilgiler dışında hiç bir şey bilmiyordu.
Olaylara tarafsız bakarak hakkındaki ulaşılması zor olan bilgiler üzerinden kurulan dengeleri çözmesi gerekliydi.
Olaylar hakkında mantıklı neden-sonuç ilişkileri kurmasının gerekliliğinin yanı sıra bu olaylardaki açıklanmayan Rothschild yaklaşımlarını da çözmesi gerekiyordu.
Bahsi geçen kişiler çok güçlüydü, her türlü imkana sahipti.
Korku dolu günler yaşayacaktı.
Hiç bir maddi imkanı olmayacak ve hiç kimseden yardım isteyemeyecekti.
Kendisine yapılan yanlış yönlendirmelerden de etkilenmemesi gerekiyordu.
Kendisine sosyal medyadan yapılan şantajlara, hakaretler ve küfürlerle, ağır tahriklere karşı da sakin kalmak zorundaydı.
Tüm bunlar bir yana kendisine yapılanların acısını bir kenara bırakıp Rothschildların dünya hakimiyeti planını ortaya çıkarması ve ihanetlerini ortaya çıkarması gerekliydi. Ortaya çıkarması da yetmezdi. Kanıtlamak zorundaydı.
Bunların da üstünde Nathaniel Philip Rothschild ile birlikte geçmiş kötü imajı yeni iyi imajla değiştiren ve herkesle iyi geçinen maskeyi düşürmesi gerekiyordu.
Tüm bunları yapsa bile Nathaniel Philip Rothschild'ın çizdiği iyi imaja karşı kendisini dinletebilmesi ve Nathaniel Philip Rothschild'ın arka plandaki manipülasyonlarını aşması gerekiyordu.
Ayrıca Nathaniel Philip Rothschild'a konuyla ilgili kişilerin duygu durumları hakkında ekibi tarafından sağlanan anlık bilgi akışına karşı tek başına bunların üstesinden gelmeliydi.
Karşılaşacağı ülkesine karşı tehditler, ardı arkası kesilmeyen ölüm tehditleri, ülkesindeki politik oyunlar ve herkesin kendisine karşı antipati beslemesi, tanıdığı herkesin onu gözden çıkarmış olması ve Nathaniel Philip Rothschild'ın şeytani yaklaşımıyla da baş etmek zorundaydı.
Tüm bunların yanı sıra, kendisine oynanan oyunları çözmesi bir anlam ifade etmeyecek ve kendisi üzerinden bahse konu kişilere oynanan oyunları da çözmesi gerekecekti.
Ayrıca, manipüle edilmemek için konu içerisinde adı geçen kişilere dair -dışarıdan bakıldığında yanlış görünen şeylere- ön yargılarından kurtulup yapılanların hangi amaçla yapıldığını da çözmesi gerekiyordu. Bununla da kalmayıp bu olaylardaki Rothschild etkisini ve çıkarlarını çözmesi gerekliydi.
Burak Söylemez, trafik kazasından yaşanacak olanların başlangıcına kadar Nathaniel Philip Rothschild'ın gözlemi altında kalmıştı ve bütün davranışları önceden tahmin edilmiş şekilde hazırlık yapılmıştı.
İmkansızdı.
Hiç şansı yoktu.
Tüm bunları geçse bile kendisine yapılanların amacını çözerek bunları olgunlukla karşılayıp Nathaniel Philip Rothschild'ın peşine kararlılıkla düşmesi gibi bir ihtimal yoktu.
Tüm bu gerekliliklerden biri bile eksik olsa geri kalan her şey boşa gidecekti.
Ancak bunu yapabilecek tek kişiydi.
Burak Söylemez en baştan kaybedeceği apaçık belli olan bir mücadeleye girecekti ve sonunda onu ölüm bekliyordu...
Öyle ki Nathaniel Philip Rothschild'ın amacına ulaşabilmesi için Burak Söylemez'in bu kurgunun sonunda ölmesi gerekmekteydi.
Sembolik olarak Burak Söylemez'in ölmesiyle de Rothschild'ların Anka Kuşu prosesine göre sosyalizm yok olacak liberalizm globalleşecekti.
Kurbanlık kuzu hazırdı.
Nathaniel Philip Rothschild'ın zaferi çok önceden gayet dahiyane bir biçimde en ince ayrıntısına kadar kurgulanmış ve hazırlanmıştı.
Anlaşılabileceği üzere şartlar gayet adil olarak ayarlanmıştı.
Minicik kaldırım taşı pırlantaya karşı olacaktı.
Hikayeye göre Burak Söylemez, Nathaniel Philip Rothschild'ın üzerine basıp yükseleceği kadar bir anlam taşımaktaydı.
Bu kurgunun Rothschildlara göre adil olan tarafı ise Burak Söylemez'in onların herkese karşı ihanet içerisinde olduğunu kanıtlayabilecek tek kişi olmasıydı. Mühendisti ve mesleğinin gereğini yapıp analiz yapıp onların ihanet sistemini çözmesi ve ortaya çıkarması gerekmekteydi.
Özetle, herkesin amacını bilip onların suyuna giden, süper iyi imaja bürünen, herkesin sahip olduğu her şeyde gözü olan, liberal Nathaniel Philip Rothschild'a karşı her şeyden habersiz, herkese ve her şeye muhalif, süper kötü imaja büründürülen, kimsenin sahip olduğu bir şeyde gözü olmayan sosyalist Burak Söylemez.
Dipnot: Buradaki liberal ve sosyalist ibareleri kişilerin sahip olduğu ideolojiler olarak tanımlanmamıştır. Nathaniel Philip Rothschild liberalizmi ayakta tutmak ve globalleştirmek, konuyla bağlantılı herkesi öldürmek, insanlığı yok etmek ve kendi saltanatını kurabilmek adına çalışmalarını yürütürken Burak Söylemez herkesin iyiliği adına sosyalizmin yok olmaması gerektiğini savunmaktadır.
Olması Beklenen
Öncelikle Burak Söylemez ve Nathaniel Philip Rothschild arasında 4.5 yıldan uzun süredir akışta görülen bu kurguda Rothschildların önceden hesapladığı bir çok şey gerçekleşmedi.
Gerçekleşen şeylerin en önemlisi ise Burak Söylemez'in Atatürk'ün izinden gitmesi oldu.
Bu da Rothschildların önceden planlayarak konunun diğer taraflarına kurmuş olduğu bir tuzaktan başka bir şey değildi.
Bunun dışında ise asıl beklenen çok daha farklıydı.
Türkçeye yerleştirilen küfürler,
Burak Söylemez'in içinde bulunduğu çevre ve bu çevreden almış olduğu kültür,
Aşırı öfke patlamaları,
Metamfetamin kullanıyor oluşu,
Ağzının bozuk olması vs. gibi etkenlerle bu olayların etkisinde tarafların adını öğrendiğinde dahi ağza alınmayacak küfürler ve üstten laflar etmesi bekleniyordu.
Burak Söylemez'in Nathaniel Philip Rothschild'ın ihanet içerisinde olduğu fikrini ortaya atması ve bunun üzerine Nathaniel Philip Rothschild'ın Babil Yasaları'nın ikincisini öne sürmesi de plana dahildi.
Standart Rothschild manipülasyonu kullanılarak "Senin sahip olduğun şunda bunda gözü var." şeklinde kullanmayı planlıyorlardı.
Başka bir şey ise Rothschildlar ile ilgili olayların bağlantısının Burak Söylemez'in bakış açısından çözülmesinin imkansız oluşuydu.
Çünkü Burak Söylemez o güne kadar İngiltere'nin isminden başka İngiltere'ye dair hiç bir şey bilmiyordu.
Dolayısıyla Amerika'ya ve Amerika'da yaşayan kişilere karşı aşırı bir tepki ile yaklaşması bekleniyordu.
Özetle onların düşündüğü ve planladığı şeye göre
"Yarasanın ısırdığı köpek kuduz olup önüne kim çıkarsa saldıracaktı. Bundan en çok nasibini alan da Amerika olacaktı. Sonrasında da zehirlenerek(Atatürk'ün ölümüyle benzer, muhtemelen siyanürle) öldürülecekti."
Böylelikle Nathaniel Philip Rothschild'ın ortamı idare etmesi ve amacına ulaşması daha da kolaylaşacaktı.
2017 senesinde içine çekildiği tuzak bir şeylerin ters olduğu bariz olarak görülecek şekilde tasarlanmıştı.
Burak Söylemez'in bunun arkasına düşeceği, çözmeden bırakmayacağı önceden hesaplanmıştı.
O kadar adi bir suçlamayı kaldıramayacağını da çok iyi biliyorlardı.
Bunu da daha sonra suçu başkalarının üzerine atabilmek ve diğer başka amaçlar adına kullanmayı planlamışlardı.
Bu yüzden de aslında mücadeleye başlaması hedeflenerek başka bir şey daha istedikleri gibi olmuştu. Ancak istedikleri gibi ilerlemedi.
Sonuç olarak,
Burak Söylemez'in yapacakları karşısında onu çoktan gözden çıkarmış olan bir taraf ona hiç yaklaşamayacakken, diğer tarafın da ona yaklaşması engellenecekti.
Hatta;
Nathaniel Philip Rothschild, B planı olarak tek taraflı bir ihanet içerisinde olduğunu kabul edecek, taraflara ayrı ayrı "Bunu birlikte kurduğumuz planlar için yapıyorum." diyecek, kendini ateşe atmış bir fedai gibi gösterecek, Burak Söylemez onun herkese karşı taktığı maskeyi düşüremeyecek ve ihaneti kanıtlayamayacaktı.
Bunun sonucunda da Babil Yasaları'nın üçüncüsüne göre Burak Söylemez'in ölmesini ve Türkiye'nin yönetiminin kendisine verilmesini isteyecekti.
ve bu yaşananlar üç farklı kesime üç farklı şekilde anlatılmak amacıyla kullanılacaktı.
Burak Söylemez vs Nathaniel Philip Rothschild : Adaletin Şafağı
Bir çok şey aslında Nathaniel Philip Rothschild'ın önceden planladığı gibi oldu.
Ancak asıl beklenilmeyen şey ise Burak Söylemez'in karakteristik özelliklerinden birinden dolayı yaşandı.
Burak Söylemez her zaman zor olanı tercih eden bir yapıya sahipti.
Bu yüzden de en başından gözle görünenin, o zamana kadar bilinenin aksine göremediği ve hiç bilmediği bir şeyin peşine düştü.
Görünen tarafların istekleri ve yaptıkları üzerine hiç kafa yormadı.
Zaman zaman onları işaret olarak gösterseler de başından sonuna tek odak noktası Charles ve Philip Rothschild oldu.
Çok şey öğrendi onlardan.
En başından meselenin tamamını anlamak için İngiltere'nin dünya dengelerindeki yerini anlamak gerektiğine karar verdi.
ve İngiltere'nin peşine düştü.
İlk karşısına çıkan isim ise Baron Lord Charles Jacob Rothschild oldu.
Charles Jacob Rothschild'ın ihanetine dair bulgulara ulaştığında ise keskin bir manevra ile herkesle iyi geçinen ve üzerinde tek bir şüphe dahi olmayan Nathaniel Philip Rothschild Burak Söylemez'in dikkatini kendi üzerine çekmeyi başardı.
Sonrasında ise bu iki aktör üzerine yoğunlaştı.
Amerika'nın tarihini öğrendi.
Rusya'nın tarihiyle ilgilendi.
İsrail'in tarihini öğrendi.
Türkiye'nin tarihine dair bilmediği bir çok şeyi öğrendi.
Mayer Amschell Rothschild ile başlayan dünya hakimiyeti amacını çözdü.
Daha sonra ise Nathan Rothschild'ın Waterloo Savaşı'ndaki operasyonu ile olayları nasıl kurguladıklarını çözdü.
Amerika, Rusya, İsrail ve Türkiye'ye nasıl baktıklarını çözdü.
Şeytanın özelliklerini nasıl bu olaylara yansıtarak kullandıklarını çözdü.
Nikola Tesla ve Rothschild bağlantısını çözdü.
Onların bu olayların içerisindeki kişilere bakış açılarını çözdü.
Onlar üzerindeki planlarını da tabi ki.
İnsanlığı yok edip bunun sorumluluğunu başkalarının üzerine atmayı planladıklarını çözdü.
Onları dünya hakimiyetine ulaştıracak planın aşamalarını çözdü.
Konuya dahil olan otoritelere karşı diğer insanları nasıl manipüle ettiklerini çözdü.
Kendi hayatına dair dışarıdan etkiyle yapılan her şeyi çözdü.
Bu sırada onlar da kendilerine dair çözdüğü konuları "Senden bahsediyor." diyerek konunun taraflarını manipüle etmekten geri kalmadı. Bu yapılanın amacını da çözdü.
Rothschildların olaylara yaklaşımını ve dünya tarihindeki etkilerini çözdü.
En önemlisi ise Nathaniel Philip Rothschild'ın "bütün otoriteyi ele geçirme" amacını çözdü.
Nathaniel Philip Rothschild'ın "herkesle iyi geçinme, herkese karşı iyi bir imaj çizme" politikasının amacını çözdü.
Bunlarla birlikte bir çok detaya daha ulaştı. Parçaları birleştirdi.
Nihai olarak onların içinde bulunduğu ihanetin her detayını tarihi gelişimiyle birlikte çözdü.
Amerika'ya ihanetlerini ortaya çıkardı.
Rusya'ya ihanetlerini ortaya çıkardı.
Türkiye'ye ihanetlerini ortaya çıkardı.
İsrail'e ihanetlerini ortaya çıkardı.
İngiltere'ye ihanetlerini ortaya çıkardı.
Birlikte yola çıktıkları kişilere ihanetlerini ortaya çıkardı.
İnsanlığa ihanetlerini ortaya çıkardı.
Bunların hiç birini gizli saklı yapmadı.
Her şeyi tek tek açıklayarak, yanlış yönlere sapıp hatalı kararlar vererek yaptı. Ancak nihai olarak gerçekleri ortaya çıkarmayı başardı.
Peki adalet?
Rothschildların bizzat kendileri tarafından talep edilen adaletin yani Babil Kanunları uyarınca gereken adaletin sağlaması ise Burak Söylemez'in haddi de görevi de değil.
Kendi öne sürdükleri kanunlara göre -Burak Söylemez tüm bu konuları tek tek ortaya çıkarmamış olsaydı- Burak Söylemez canından olacak ve ülkesinin yönetiminde tek söz sahibi Nathaniel Philip Rothschild olacaktı.
Gerçi bu yaptıkları ile Burak Söylemez'in Türkiye'nin yönetimi üzerinde söz sahibi olduğunu kabul etmiş oldular.
Mevcut duruma bakıldığında ise Burak Söylemez sadece Türkiye'nin yönetimi üzerinde söz sahibi değil. İngiltere'nin yönetimi üzerinde de söz sahibi.
Ayrıca Rothschild Malikanesi'nin yeni sahibi.
Buna rağmen;
Burak Söylemez hiç bir zaman bir şey talep etmedi.
Ancak kendi öne sürdükleri kanunlara göre yapılması gereken bariz bir şekilde görünmekte.
Her ne kadar Nathaniel Philip Rothschild adaletin tecelli etmemesi için çalışmalarına aralıksız devam ediyor olsa da, kapanmış bir dosya artık Nathaniel Philip Rothschild Burak Söylemez için.
Burak Söylemez konular ile ilgili çıkarımları üzerinde çalışmaya devam edecek.
Ülkesi ile ilgili gelişmeleri yakından takip etmeye devam edecek.
Nathaniel Philip Rothschild son çareyi Burak Söylemez'e yanlışlar yaptırıp onun üzerinden algı operasyonu yaparak Burak Söylemez'den kurtulmakta görüyor. Kendince tüm ihanetlerin üzerini böyle örtecek. Çünkü bu konuları açıkça dile getirebilen Burak Söylemez'den başka kimse yok.
Ancak bu bile yeterli olmayacak.
Fakat bir şekilde amaçlarına ulaşabilecekler.
Çünkü yapılması planlananı gerçekleştirmesi için Burak Söylemez'in Türkiye'nin liberal anlayışla yönetilmesine ikna olması gerekli. Böyle bir olasılık yok. Türkiye üzerinde bu noktadan sonra istediği gibi hareket etmesi mümkün değil.
Daha da önemlisi ihanetin diğer boyutlarından da aklanması gerekiyor ki bu sadece inkar ederek yapabileceği bir şey değil.
Bu yüzden Burak Söylemez onların oyunlarını oynamalarına izin vermemeye devam edecek.
Ancak görünen o ki Nathaniel Philip Rothschild adalet yerine halen kendi amaçlarına ulaşmanın peşinde gibi görünüyor.
Örneğin Türkiye'deki sivil(liberal) anayasa çalışmaları
Dipnot: "Bir şekilde amaçlarına ulaşabilecekler." ifadesinin açılımı ise yapılmak istenen son operasyondan kaynaklı.
Yapılan birbirinden bağımsız anlaşmaların şartlarının yerine getirilmesi gerekiyor. Ayrıca geçmişte yaptığım analizlerden dolayı da verdiğim mücadele "ihanet" olarak başkalarına lanse ettirildi.
Durum böyleyken nasıl olur da sonuca ulaşılabilir?
Adım 1: Bir şekilde Burak Söylemez'i başkasından yanaymış gibi göster.
Adım 2: Bir şekilde uçağa -yok uçak olmaz. havalimanında direniş gösterir. kameralara yansır.- gemiye binmesini sağla.
Adım 3: Gemide öldür.
Adım 4: Bir tarafa gidip "Anlaşmanın şartları yerine geldi. Senin istediğin oldu. Onu öldürdüler." de.
Adım 5: Diğer tarafa git "Anlaşmanın şartları yerine geldi. Senin istediğin oldu. Onlarla birlikte olmayı seçti." de.
Adım 6: Türkiye'dekilere de "Bakın bizim dediğimiz çıktı. "O bir hain! Kaçtı gitti." de.
Adım 7: Yapay zeka ile Burak Söylemez'in videolarını oluştur ve bunlarla olmayan şeyleri varmış gibi göster.
Adım 8: Adım 8 yok. Sonrası sonranın işi.
Sonuç olarak istediğini kendi saltanatını kurma yolunda "Komünist - Sosyalist" maskeyi takmaya devam ederek bir sonraki adıma geç.
Sonuç
Uzun zamandır sürdürdüğüm mücadeleyi sonlandırmış bulunuyorum.
Ben (Burak Söylemez) kaybettim. O (Nathaniel Philip Rothschild) kazandı.
Nathaniel Philip Rothschild'ı bu başarısından dolayı tebrik eder, imparatorluk yolunda başarılar dilerim.
Çıkarılması gereken sonuç özetle;
Yeterince paranız varsa en yakınınızdakileri başkalarına karalayabilir, onların kuyusunu kazabilir, onların hayallerine dahi göz dikebilirsiniz.
Size kimse karşı gelmez. Kimse sorgulamaz.
Hatta onlara bu oyunları oynadığınızı açıklayan kişiye de hakaret ve tehdit etmeye devam edebilirsiniz. Onu yokluğa mahkum etmeye, hayatına devam etmesini engellemeye devam edebilirsiniz.
Hatta gücünüzü ve imkanlarınızı bu doğrultuda kullanarak her türlü eziyeti çektirebilir, işkence yapabilirsiniz.
ve bunu istediğiniz kadar sürdürebilirsiniz...
Daha önce de söylediğim gibi;
" Para Nathaniel Philip Rothschild'da onurlu bir yaşam bende kalmalı."
Para ve güç mevcut dünya düzeninde bir şeyleri yapabilmek için belirli oranda gerekli olan şeylerdir.
Eğer insanlara böyle oyunlar oynamamı sağlayacaksa öyle bir şeyi ben istemiyorum.
Hoşçakal Nathaniel Philip Rothschild.
Seni tanımak nadiren de olsa güzeldi...
02.12.2024
Bundan Sonra Ne Olacak?
(content will be added)