Rothschild Bakış Açısından Sosyal Devlet
Öncelikle sosyalizmin ve sosyal devletin Rothschild bakış açısından çarpıtıldığını ancak bu bakış açısının iyi anlaşılmasının gerekliliğini savunuyorum.
Her ne kadar sosyal devlet anlayışı onlar tarafından farklılaştırılmışsa da,
Rothschild bakış açısından inanılmasını sağladıkları sosyal devlet anlayışını iki açıdan değerlendireceğiz.
Birincisi sosyo-ekonomik yaklaşım.
Diğeri ise bilimsel yaklaşım.
Malum, iktisat eğitimi almaya başladıktan sonra onların dünya sistemini ve ideolojileri para üzerinden iki ayrı sınıfa ayırdıklarını görmek zor olmadı.
Onların direttiği sosyal devlet anlayışında insanların ihtiyacı olan her şeyin devlet tarafından sağlanması görüşü hakim.
Fakat liberal yaşam felsefesinin hüküm sürdüğü hiç bir yerde sosyal devlet anlayışı layıkıyla uygulanamaz.
Çünkü sosyo-ekonomik olarak bakıldığında insanların ihtiyaçları ve istekleri söz konusu.
Liberal yaşam felsefesi ise doğrudan isteklerle alakalı.
İstekler ise insanların vizyonlarıyla alakalı. (Tv, sosyal medya, çevre vs.)
Uygulanması düşünülen sosyal devlet anlayışının tarafımdan sonuna kadar desteklendiğinin bilinmesi gerekiyor.
Ancak liberal anlayışın hüküm sürdüğü noktada insanlara barınma, ulaşım, eğitim, sağlık, gıda ve giyim anlamında sabit ve kalıcı bir düzenin kurulması sağlansa bile insanların bunları önemsiz kabul edip tekrar geçmişte görmüş ve ilgisini çekmiş olan şeylere yönelmesi durumu söz konusu olacaktır.
Bu durum da kalıcı bir sosyal devlet anlayışının önüne geçecektir.
Gelelim bu durumun onlar tarafından çok iyi bilinen ancak anlatılmayan bilimsel tarafına.
İnsanlar liberal düzende egosal olarak yaşarlar.
Egoyu tatmin eden şey ise hormon aktivitesidir.
Örnekle açıklayalım.
Bir yüksek atlama sporcusu ilk defa 50 metreden suya atlayış denemesi yapacağında heyecanlanır. Adrenalin seviyesi yükselir.
Atlamayı başarıyla gerçekleştirdiğinde ise mutlu olur. Dopamin seviyesi yükselir.
Sonrasında ise kalıcı bir serotonin hakimiyeti başlar.
Aynı sporcu atlayış seviyesini bir sonraki seferde yükseltmediği sürece dopamin ve adrenalin aktivitesi söz konusu olmayacaktır.
Serotonin seviyesi ise buna bağlı olarak giderek düşecektir.
Sosyal devlet olarak kabul ettirdikleri konu ise insanların bir şeyleri başarmadan onlara sağlanan imkanlar olacağı için başta kabul görmesi mümkün olsa bile giderek serotonin seviyesinin azalmasıyla mutsuzluğa sebep olacaktır.
Ancak canınızdan çok sevdiğiniz, her konuda güvendiğiniz Rothschild kardeşler çok iyi hakim oldukları bu konuyu anlatmazlar.
Liberal anlayışta insanlara istemediği hiç bir şeyi zorla yaptıramazsın. Yaptırsan dahi kalıcı olmaz. Çözümü var mı? Elbette ki var. Ancak bunu anlatmazlar.
Bu yüzden de liberalizmin globalleşmesi onların amaçlarına ulaşabilmesi için çok önemli.
Liberalizm globalleştikten sonra ise insanların onların kuracakları düzende yaşamayı kendi istekleriyle kabul etmesi çok önemli. (Malum liberalizm isteklere hükmediyor.)
Bir konuyu daha aydınlığa kavuşturarak -bir başka bakış açısından daha- başından beri haklı olduğumun ispatını sağlamış bulunmaktayım.
Yapımda ve yayında emeği geçen, onlara sonsuz güvenen, hala onların doğru olmayan şeyleri ispatlamasını bekleyen herkese bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum…
Rothschild’lara inanma! Dünyayı kurtar!